NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ
حَنْبَلٍ
حَدَّثَنَا
سُفْيَانُ
بْنُ
عُيَيْنَةَ
عَنْ الزُّهْرِيِّ
عَنْ سَالِمٍ
عَنْ أَبِيهِ
سُئِلَ
النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
عَمَّا
يَقْتُلُ
الْمُحْرِمُ
مِنْ
الدَّوَابِّ
فَقَالَ
خَمْسٌ لَا
جُنَاحَ فِي
قَتْلِهِنَّ
عَلَى مَنْ
قَتَلَهُنَّ
فِي الْحِلِّ
وَالْحُرُمِ
الْعَقْرَبُ
وَالْفَأْرَةُ
وَالْحِدَأَةُ
وَالْغُرَابُ
وَالْكَلْبُ
الْعَقُورُ
Abdullah b. Ömer'den
rivayet olunduğuna göre,
Nebi (S.A.V.)'e
ihramlının öldürmesi caiz olan kara hayvanları sorulmuş da Nebi (S.A.V.):
"Beş (çeşit) hayvan
vardır ki onları harem dışında da haremde de öldürmekte herhangi bir günah
yoktur: Akrep, fare, çaylak, karga ve saldırgan köpektir" buyurmuş.
İzah:
Buhârî, Cezau's-sayd;
bedu'l-halk; Müslim, hac: Tirmizî, hac; Nesâî, hac; İbn Mâce, menâsik Dârimî,
menâsik; Muvatta', hac; Ahmed b. Hanbel, II, 3, 8, 30, 32, 37, 48, 50, 54, 56,
77, 138; III, 3, 80; VI, 98, 164, 203, 231.
Bu hadis-i şerifte
bahsedilen ve ihramlının avlanmasında bir sakınca olmadığı ifade edilen
hayvanların kara hay-
vanları olduğu
malumdur. Çünkü ihramlının deniz hayvanlarını avlamasında bir sakınca
olmadığı, "Deniz avı yapmak ve onu yemek kendinize de misafire de bir
faide olmak üzere sizin için helâl kılındı. İhramda bulunduğumuz müddetçe ise,
kara avı haram kılındı."[Mâide 96] ayet-i kerimesiyle açık bir şekilde
ifade edilmiştir. Binâleyh ihramlının deniz hayvanlarını avlamasında bir
sakınca bulunmadığında ulemâ ittifak etmiştir. Ancak bazı kimseler; "Yerde
yürüyen hiç bir hayvan ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş hariç olmamak üzere
hepsi sizin gibi ümmetlerdir."[En'âm 38] âyet-i kerimesini delil getirerek
kuşları kara hayvanlarından saymamışlarsa da kendilerine bu âyeti kerîmede
kuşların kara hayvanlarından sonra özel olarak sayılmış olmaları onların kara
hayvanlarından ayrı olduklarını göstermek için değil, kara hayvanları genel
olarak ifade edildikten sonra "zikrulhâss iba'de'l-ânımi" kabilinden
özel olarak zikretmek içindir. Nitekim Ebû Dâvûd hadisiyle; "Yerde yürüyen
hiçbir canlı hariç olmamak üzere hepsinin nzıkla-nnı Allah
verir."[Hûd 6] “Allah her hayvanı
sudan yarattı"[Nûr 45] âyet-i kerime-lerindeki bütün hayvanları içine alan
genel ifâdeler de kuş nevinin deniz ve kara hayvanları dışında kalan ayrı bir
hayvan türü olmadığını isbat eder.
"Beş çeşit hayvan
vardır" cümlesindeki "beş" sözü ihramlının avlamasında sakınca
olmayan kara hayvanlarının sadece beş türden ibaret olduğuna delâlet etmez.
Ulemânın pek çoğuna göre buradaki "beş" kaydı nihâi tahdidi
belirleyen bir kayıt değil, ancak ihramlının öldürebileceği türlerden sadece
beşini ifade etmek için gelmiştir. Bundan sonra gelen iki hadis-i şerifte
burada sayılmayan yılan ve yırtıcı hayvanların sayılması da buradaki beş
adedinin sınırlayıcı bir kayıt olmadığını gösterir.
"Günah
yoktur" ifâdesi ihramhnin bu hayvanları avlamasının caiz. olduğunu
gösterir. Hatta "Azgın köpekle, fare, akrep, çaylak, karga ve yılanın
öldürülmesini emir buyurmuştur"[Müslim, hac] anlamındaki bir hadis-i şerifte
Resûl-i Ekrem'in bu hayvanları öldürmeyi emrettiği ifade edilmektedir.
Müslim'in bu
hadisindeki emrin mübahlık ifade etmesi mümkün olduğu gibi mendûpluğa delâlet
etmesi de mümkündür. Ayrıca bu emrin farziyyet için gelmiş olması, konumuzu
teşkil eden Ebû Dâvûd hadisindeki "günah yoktur" sözünün ise, bu
hayvanları öldürmeden sabredip zararlarına katlanmanın zorluğunu kaldırmak
için gelmiş olması mümkündür. Binaenaleyh bu mesele, "kim o Beyti hac
veya umre (kasdı) ile ziyaret ederse, bunları güzelce tavaf etmesinde üzerine
bir beis yoktur."[Bakara 158.] ayet-i kerimesine benziyor ve bu meselede
nehy'den sonra gelen emrin hükmü câridir.
Hadis-i şerifte sayılan
hayvanlardan:
1. Akrep: Zehirli
bir.böcektir. Sokmasıyla fili ve deveyi öldürebilen türleri vardır. Hz.
Âişe'nin bildirdiğine göre, Resûl-i Ekrem namazda iken bir akrep sokmuştu.
Namazı bitirdikten sonra "Allah akrep türüne lanet etsin. Namazda olanıda
namazda olmayanıda sokar," buyurmuştur.[Münavi, Feyzu'l-kadîr, V, 270.]
2. Farenin çeşitleri
çoktur. Fakat gerek, yenilmesinin haram, gerekse öldürülmesinin caiz olması
hususunda bütün nevilerin hükmü birdir.
3. Hide'e: Çaylak
demektir. Bu zararlı bir kuştur. Civcivleri kaptığı gibi et zannıyla insanın
elinde bulunan kırmızı renkteki şeyleri de kapar
4. el-Kelbu'l-Akûr:
Saldırgan ve ısırgan köpek demektir.Bu köpeğin nasıl bir köpek olduğu ulemâ
arasında ihtilaflıdır, İmâm Mâlik, Şafiî, Ahmed (r.a.) ve pek çok ulemâya göre
bu kelimeyle kasdedilen köpek, insanlara saldıran, aslan, kaplan ve kurt gibi
nsanları ısıran ve korkutan köpektir. Ebû Akrab'dan rivayet edilen, "Nebi
(S.A.V.) Uteybe b. Ebî Leheb'e; "Ey
Allah'ım ona köpeklerinden bir köpeği musallat et!" diye beddua
etti de, bir aslan saldırıp onu öldürdü."[İbn Hacer, Fethu'l-Bârî, IV,
28.] anlamındaki hadis-i şerif de bu görüşü desteklemektedir.
İmâm Ebû Hanife'ye göre
ise, buradaki köpekten maksat her saldırgan köpek değil herkesçe malum olan bildiğimiz
köpektir. Aslan, pars, kaplan ve kurt da bu hükümde onun gibidir. Çünkü bu
hayvanlar ve benzerleri de insanlara eziyet vermekte köpek gibidir.
Ayrıca ulemâ, insana
saldırmayan köpekler hakkında da ihtilâf etmişlerdir. Kadı Hüseyin ile Mâverdfye
göre saldırgan olmayan köpeklerin öldürülmesi haramdır. İmâm Şafiî (r.a.) ise,
"el-Ümm" isimli eserinde böyle köpekleri öldürmenin caiz olduğu
hükmüne varmıştır. ,
Yine Şafiî ulemâsından
İmâm Nevevî ise, el-Mühezzeb şerhinin alışveriş bölümünde "köpeğin
faydalı bir hayvan olup öldürülemeyeceği hususunda ulemânın arasında hilaf
yoktur" derken, aynı eserin teyemmüm ve gusl bölümünde ise, bunun aksini
iddia etmiştir. Hac bölümünde de saldırgan olmayan köpekleri öldürmenin
tenzihen mekruh olduğunu ifâde etmiştir. Râfiî ise, böyle köpekleri öldürmenin
tahrimen mekruh olduğu hükmüne varmıştır.
İmâm Şafiî'ye ve İmâm
Ahmed'e göre, insanların malına ve canına zarar veren ve yenilmesi haram olan,
şahin, doğan, kartal gibi kuşlarla sivrisinek, eşek arısı, pire, karasinek, bit
gibi haşereler de konumuzu teşkil eden hadis-i şerifte zikredilen hayvanların
hükmüne girerler.
Hanefî ulemâsı ise
hadis-i şerifte geçen beş hayvanın hükmüne arı, maymun, kaplumbağa, kirpi ve
zehirli keler'i de sokmuşlardır. Çünkü sözü geçen ulemâya göre bu hayvanlar av
hayvanı değildirler.
Mâliki ulemâsı ise,
hadis-i şerifte sayılan hayvanların hükmüne arıyı . da katmışlardır. Çünkü
onlara göre arı akrebe benzemektedir.